![]() |
التاريخ الكبير
et-Tarihu’l-Kebir el-Buhari, Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail (256) Hadis ilimlerinde en itibarlı mevkie sahip olan Buhari’nin rical konusunda Tarihu’l-Kebir, Tarihu’l-Evsat ve Tarihu’s-Sağir isimlerini taşıyan üç çalışması vardır. Henüz 18 yaşındayken Medine’de, Hz. Peygamberin kabri başında yazdığı Tarihu’l-Kebir’de Buhari sahabe döneminden başlayarak kendi dönemine kadar hadis rivayet eden ravilerin hal tercümelerini anlatmaktadır. Bu konuda yazılan ilk eserlerden olduğu, bu tür telifatta kendinden sonrakilere örnek olduğu ve çok itibar gördüğü ifade edilmektedir. (Kettani, s.260). Bu eserini alfabetik olarak tertip etmiş olmasına rağmen Hz. Peygamberin isminin şerefine hürmetle adı Muhammed olanları ilk önce zikretmiştir. Tabii olarak kitabına Hz. Peygamberin biyografisi ile başlamakta, Muhammedleri zikrettikten sonra normal alfabetik sıralamaya geçmektedir. Her harfin evvelinde adı o harfle başlayan sahabileri zikretmiştir. Sıralamada sahabeye mahsus olarak sadece sahabi isimlerinin harflerini dikkate almış babalarının isimlerine itibar etmemiştir. Alfabetik tertipte aynı ismi taşıyanların sıralamasında baba ve dedelerinin ismi dikkate alınmış ve onlarda da alfabetik sıralamaya riayet edilmiştir. Bu durumda aranan şahsın babasının adının bilinmesi bu şahsı bulma işini kolaylaştıracaktır. Muhtevasında 10522 kişi hakkında bilgi bulabilme imkanına sahip olduğumuz bu eserin 3. ciltinin yazma nüshası bulunamadığından neşredilen nüshasında (ع) harfine denk gelen Abdullah b. Ebi Kuhafe’den Abbas’a kadarki kısmı eksik kalmıştır. Kettani (Hadis Literatürü, s.260’ta) eserde 40 bin biyografi bulunduğunu iddia ederse de bunun doğruluğunu gösterir veriler bulunmamaktadır. Eserde ravilerin rivayetlerinden örnekler de verilmeye çalışılmıştır. Bu haliyle bile eser geniş muhtevalı biyografi kitaplarından sayılır, örneğin biyografi sayısı bakımından İbn Sa’dın kitabının iki katıdır. Zamanının geleneğine uygun olarak verilen bilgiler senedli nakillerle verilmektedir. Aynı zamanda önemli bir tarih kaynağı da sayılan eserde ravilerin hadisteki durumları hakkında bilgiler verilmekte, değerlendirmeler yapılmaktadır. Yaptığı tespit ve değerlendirmelerde şeyh talebe arasındaki mülakatın bulunup bulunmadığına, ravilerin resmi statülerine ve yaptıkları resmi görevlerine özellikle dikkat çeken Buhari kullandığı tenkit dilinde oldukça nazik ve dikkatlidir. Kullandığı en ağır ifadelerden biri ‘münkeru’l-hadis’ ifadesidir ki bununla rivayetini almanın caiz olmadığı kişileri kastetmektedir. Tadil lafızlarında da aşırıya kaçmayarak güvenilir raviler için çoğu kere sadece ‘sikatun, hasenu’l-hadis’ tabirlerini kullanmakla yetinir, ancak nakil yoluyla yaptığı tenkitlerdeki ifadeler daha ağır olabilmektedir. Hakkında cerh ve tadil ifadeleri kullanmayıp susmayı tercih ettiği ravilerin hali ona göre menfi değil mesturdur, yani hadis ilmi açısından o kişinin durumu henüz belirsiz olup araştırılmaya muhtaç demektir. (Ekrem Ziya Ömeri, Hadis Tarihi, s.125-127) Bazı şahıslar hakkında verilen bilgiler biyografik açıdan yeterli ve doyurucu ise de verilen biyografilerin genelinde bir yetersizlik görünmektedir. Örneğin biyografik açıdan ve hadis ilmi bakımından son derecede önemli olan ravilerin doğum ve ölüm tarihleri genellikle verilmemiştir. Mesela ölüm tarihi verilenlerin genele oranı yaklaşık %5 iken, doğum tarihlerinde bu oran %03 civarındadır (Ekrem Ziya Ömeri, Hadis Tarihi, s.126). Kişiler hakkındaki bilgiler daha çok o kişinin ravi olarak güvenilirlik durumuyla ilgili kısa ifade, cümle ve değerlendirmelerden ibarettir. Buhari’nin bu eserinde düştüğü hata ve yanılgılar bazı alimler tarafından incelenmiş ve bu konuda kitaplar yazılmıştır (Bakınız : Kettani, Hadis Literatürü, s.260-61’de Mütercimin dipnotu). Buhari’nin bu kıymetli eseri 8 cilt halinde Haydarabad-1943,1952 yılları arasında basılmıştır.( Kitap hakkında geniş bilgi için bkz. Zübeyr Sıddikî, Hadis Edebiyatı Tarihi, s.151-155, terc. Yusuf Ziya Kavakçı, İstanbul-1966)
|
![]() |