el-Usûl. Serahsî(ö.483)

أصول السرخسي

 

Kitabın Yazılış Hikayesi

Serahsî Usûlü’s-Serahsî’yi, Hanefî hukuk doktrininin ayrıntılarına ilişkin kaleme aldığı büyük bir şerh çalışması olan el-Mebsût’u yazdığı sırada kendisine rehberlik eden teorik hukuk esaslarını ve yöntemlerini derli toplu biçimde ortaya koymak üzere telif ettiğini belirtmektedir (el-Uṣûl, I, 10). Serahsî, uzun bir süreçte tamamladığı el-Mebsût’u kaleme alırken muhtemelen el-Usûl’ünü yazmayı planlamış, onu tamamladıktan sonra da bu projesini gerçekleştirmiştir. Hapiste iken başlayıp çıktıktan sonra tamamladığı el-Uṣûl, bilindiği kadarıyla onun son eserlerinden biridir; Serahsî eseri 479 yılı Şevval ayının sonunda (6 Şubat 1087) Özkent Kalesi’nin bir odasında yazmaya başladığını dîbâcesinde belirtmektedir (I, 9); fakat bitiriş tarihi günümüze gelen nüshalarında kaydedilmemektedir. Bu tarihten kısa bir süre sonra vefat ettiği için eserini gözden geçirme fırsatı bulamadığı ve konu tertibindeki bazı düzensizliklerin bunun için giderilemediği anlaşılmaktadır.

 

Kitabın Usulü

Serahsî, konuları ele alırken örnekleri daha çok fürû-i fıkıhtan seçen fukaha geleneğini büyük ölçüde sürdürmekle birlikte mütekellimîn usulünde görüldüğü gibi önce konuyu teorik olarak ortaya koyar, ardından o konuda farklı görüşleri genelde görüş sahibi kişi veya ekollerin adını belirtmeden sıralar ve bu görüşlerin tartışmasına geçer. Umumiyetle usul ihtilâflarına, hatta kelâmî neticeleri olan meselelerde tarafların görüşlerine işaret edilmekle birlikte Doğu İslâm coğrafyasında Hanefîler’in rakibi olan Şâfiî mezhebinin görüşleri genel bir hedef olarak seçilir (meselâ bk. I, 21, 75, 82, 256). Serahsî tartışma bölümlerinde muhaliflerinki dahil bütün görüşleri etraflıca tartışır ve muhalifin görüşünü onun bakışıyla ortaya koyan pasajlara uzunca yer verir (meselâ bk. I, 15-17, 132-135). Ancak tartışmaların tamamı, Serahsî’nin kendi benimsediği görüşü temellendirmek amacına hizmet edecek şekilde seyretmektedir. Serahsî’nin diğer bütün mezhep mensubu İslâm âlimleri gibi fürû-i fıkıhta mezhebine ait fikirleri savunmada onları dinin asıllarıyla irtibatlandırma ve teorik çerçevede temellendirme isteği baskındır. Dolayısıyla bu bazan icmâ edilen bir konuda dinî ya da Sünnî bir temel tercihi savunma mânasına gelirken bazan da ihtilâflı bir konuda kendi mezhebini savunma şeklinde tezahür eder. Mezhep içi ihtilâflarda ise Serahsî kendi kişisel tavrını açıkça ortaya koyabilmektedir (I, 74-75, 144-145; II, 335).

Eser Hakkında Şerh, İhtisar Ve Diğer Çalışmalar

Uṣûlü’s-Seraḫsî üzerine herhangi bir şerh çalışması yapılmamış, ancak Pezdevî şerhleri başta olmak üzere sonraki usul eserlerinde el-Uṣûl’den bolca faydalanılmıştır (meselâ bk. Abdülazîz el-Buhârî, I, 44, 106, 110, 123). Öte yandan Ömer el-Habbâzî’nin el-Muġnî adlı eserinin büyük ölçüde Uṣûlü’s-Seraḫsî’nin bir ihtisarı olduğu söylenebilir. Çok sayıda nüshası bulunan Uṣûlü’s-Seraḫsî’nin (meselâ bk. Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 434, Fâtih, nr. 1236, Cârullah Efendi, nr. 437; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp., nr. 4410) ilmî neşri üç yazma nüshadan hareketle Ebü’l-Vefâ el-Efgānî tarafından gerçekleştirilmiş ve iki cilt halinde yayımlanmıştır (Haydarâbâd 1372, bundan ofset Beyrut 1393/1973). el-Muḥarrer fî uṣûli’l-fıḳh adıyla yapılan neşirde (nşr. Ebû Abdurrahman Salâh b. Muhammed b. Uveyza, Beyrut 1417/1996) dipnotlar ve indeks kısmı çıkarılıp âyetlerin Kur’an’daki yerleri ve hadis kaynakları gösterilmiş, metinde geçen kişiler hakkında bibliyografik notlar eklenmiştir. Bunların dışında her şey birinci neşirle aynıdır; öyle ki onun hatalı bir baskısından kopyalandığı için sayfa atlama ve yer değiştirme gibi hatalar aynen tekrarlanmıştır, dolayısıyla bu neşir güvenilir değildir.

Murteza Bedir, “Usulü’s-Serahsî”, DİA

 Eseri PDF olarak İNDİR Cilt 1 ve Cilt 2

Eser Hakkında Günümüz Çalışmaları

Nasi Aslan, Usulü’s-Serahsi’nin Tahlili (yüksek lisans tezi, 1991), EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü

Tahsin Görgün, Sprache, Handlung und Norm: Eine Untersuchung zu “Usul al-Fiqh” und “Kitab as-Siyar” des Sams al-A’imma Muhammad b. Abi Sahl Ahmad as-Sarahsi (1009-1090 n.c.), İstanbul 1998;

Murteza Bedir, Early Development of Hanafi Usul al-Fiqh (Legal Theory), (doktora tezi, 1999), Manchester University Faculty of Art;

A. Cüneyd Köksal, Fıkıh Usûlünün Mahiyeti ve Gayesi, İstanbul 2008, s. 97 vd.

Akgül, Yusuf, Serahsî’nin “Usul’ü” Çerçevesinde Bazı Harflerin / Edatların Fıkıhtaki Anlamları, Diyanet İlmi Dergi, 2013, cilt: XLIX, sayı: 2, s. 99-121

Özşenel, Mehmet, Usûlü Çerçevesinde Serahsî’nin Hadis ve Sünnete Bakışı, Uluslararası Serahsî Sempozyumu, 2013, s. 261-274

Aydın, Ahmet, Serahsî’nin Usûl ve Gazzâlî’nin el-Müstasfâ Adlı Eserlerinde “İlletin Tahsîsi”, Mîzânü’l-Hak: İslami İlimler Dergisi = Journal of Islamic Studies, 2017, sayı: 5, s. 43-63

Akgül, Yusuf, Muhammed b. Ahmed Serahsi'nin "el-Usul" adlı eserindeki merfu' hadislerin tahrici ve değerlendirilmesi / haz. Yusuf Akgül.—1997, 53 y. ; 28 cm, Yüksek Lisans.-- Erciyes Üniversitesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Hadis Bilim Dalı, (Danışman: Doç. Dr. Ahmet Demirci)

Demirer, Macit, Serahsi ve Usûl-u Fıkh'ındaki hadislerin değerlendirilmesi / haz. Macit Demirer.-- 1996. 172 y. ; 28 cm. Yüksek Lisans.-- Selçuk Üniversitesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Hadis Bilim Dalı, (Danışman: Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu)

Aslan, Nasi, Usulü's-Serahsi'nin tahlili / haz. Nasi Aslan.-- 1991. 122 y. ; 28 cm.

Yüksek Lisans.-- Erciyes Üniversitesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı İslâm Hukuku Bilim Dalı, (Danışman: Doç. Dr. Ali Bardakoğlu)

Kenzü’l-Vüsûl. Pezdevî(482)

كنز الوصول

KENZÜ’l-VÜSÛL

 

 

 

Pezdevî fıkıh usulü alanında iki eser yazmıştır. Bu eserlerden birisi Debûsî’nin Taḳvîmü’l-edille’sine yazdığı şerh olup literatürde çok atıf yapılmasına rağmen eser mevcut değildir. Diğer eser ise Uṣûlü’l-Pezdevî’dir. Kütüphane kayıtlarında ve son dönem literatüründe daha çok Kenzü’l-vüṣûl ilâ maʿrifeti’l-uṣûl adıyla bilinen eserin bu isminin sonraki bir yakıştırma olması muhtemeldir. Kütüphanelerde yüzlerce yazması bulunan Uṣûlü’l-Pezdevî birçok defa basılmıştır (I-IV, İstanbul 1307; Kahire 1929; nşr. Muhammed el-Mu‘tasım-Billâh el-Bağdâdî, I-IV, Beyrut 1417/1997).

DİA, "Pezdevî" maddesi, FERHAT KOCAMURTEZA BEDİR

 

 

 

 

 

 

 

Eseri PDF olarak İNDİR 

 

 

Eser hakkındaki çalışmalar

TEZLER

Ak, Yunus
Fahru'l- İslâm Ebu'l-Usr el-Pezdevî'nin Kenzü'l-Vüsûl ilâ Ma‘rifeti'l-Usûl Adlı Eseri ve Eserin Elfâz Bahsinin Fıkıh Usûlü İlmine Katkısı / haz. Yunus Ak.-- 2009.
VII, 87 y. ; 28 cm.
Yüksek Lisans.-- Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı İslâm Hukuku Bilim Dalı
(Danışman: Doç. Dr. Tevhit Ayengin)

MAKALELER

Kozalı, Abdurrahim
Şerhu Usuli'l-Pezdevî Üzerine Bazı MülahazalarUluslararası Molla Hüsrev Sempozyumu (18-20 Kasım 2011 Bursa) Bildiriler = International Symposium on Mulla Khusraw (18-20 November 2011 Bursa) Proceedings, 2013, s. 285-304

Ovacı, Vahap
Usûl-i Pezdevî Sistematiğinde Hüsün-KubuhBozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, cilt: IV, sayı: 4, s. 57-67

Agitoğlu, Nurullah
Usûl Adlı Eseri Bağlamında Hanefî Usûlcü Pezdevî’ye Göre Sünnet ve Haberin ÇeşitleriŞırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2017/1, cilt: VIII, sayı: 16, s. 7-25

Boynukalın, Mehmet
Hanefî Usûl Muhtasarlarının Gelişimi: (I) Usûlü’l-Pezdevî ve Hanefî Usûlündeki Yeriİslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2017, sayı: 30, s. 487-526

 

 

Takvimu'l-Edille. Debusi



تقويم الأدلّة

TAKVÎMÜ’l-EDİLLE

 

Ebû Zeyd ed-Debûsî’nin (ö. 430/1039) fıkıh usulüne dair eseri.

Cessâs’ın(ö. 370/981) el-Fusûl fi’l-usûl’ünden (Usûlü’l-fıķh) sonra Hanefî fıkıh usulünün günümüze ulaşan en eski eseridir. Kaynaklarda geçen Cessâs öncesine ait usul eserleri zamanımıza kadar gelmediği gibi bunlara yapılan atıfların sonraki Hanefî fıkıh usulüne katkısı sınırlı olmuştur.

Debûsî’nin uzun dönemde görülen esas etkisi, İbn Haldûn’un fukaha yöntemi adını verdiği usul teorisi yaklaşımını başlatmasındadır. Bu yönteme göre yazılan eserlerde konu başlıklarının ve başlıklar altına girecek meselelerin belirlenmesinde Debûsî’nin seçimleri belirleyici olmuştur. Taķvîmü’l-edille’de fıkıh usulü ile fürû-i fıkıh arasında sıkı bir irtibat kurulmaya çalışılırken kelâm tartışmaları olabildiğince fıkıh usulü kapsamı dışına çıkarılmış, ehliyet gibi konular ilk defa bu ilim kapsamında işlenmiştir.

Debûsî’nin ve özellikle Taķvîmü’l-edille’nin başarısı, Hanefî iken Şâfiîliğe geçen Ebü’l-Muzaffer es-Sem‘ânî’nin eski mezhebine yönelttiği eleştirilerde Debûsî’yi doğrudan hedef seçmesinden anlaşılmaktadır. Sem‘ânî el-İslam ve Ķavatiu’l-edille adlı eserlerinin hemen her bölümünde Takvîmü’l-edille’den uzun iktibaslar yapar ve ardından kendi eleştirilerini sıralar. Gazzâlî de el-Mustasfâ’da Debûsî’ye atıflarda bulunduğu gibi (I, 27-28) illet nazariyesine dair eserini (Şifâü’l-ğalîl) önemli ölçüde onun Takvîmü’l-edille’deki görüşleriyle bağlantılı biçimde kaleme almıştır.

Kaynaklarda Taķvîmü’l-edille üzerine biri şerh, diğeri ihtisar olmak üzere iki çalışmadan söz edilir.

İlki Ebü’l-Usr el-Pezdevî’ye ait olup Kâtib Çelebi bunun âlimler arasında “şerh bi’l-kavl” türünden muteber bir eser olarak bilindiğini belirtir (Keşfü’z-Zunûn, I, 467).

İhtisar çalışması, Debûsî’nin öğrencisinin öğrencisi Ebû Bekir Fahreddin Muhammed b. Hüseyin el-Ersâbendî tarafından yapılmıştır.

PDF olarak İNDİR

 

Kaynak: Murteza Bedir, TDVİA, Takvimu'l-Edille mad. 

İLGİLİ TEZ VE MAKALELER:

TEZLER:

1. Masum Vanlıoğlu, İlk Dönem Hanefi Hukukçularından Ebu Zeyd Debusi ve Takvimu’l-edille İsimli Kitabının Edisyon Kritiği (yüksek lisans tezi, 1997), UÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü

2. Durmuş, Abdullah, Takvimü'l-edille adlı eseri çerçevesinde Debûsi'de naslar dışındaki şer'i deliller / haz. Abdullah Durmuş.-- 2000.VII, 113 y. ; 28 cm. (Yüksek Lisans).-- Marmara Üniversitesi, Danışman: Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez

3. Kacır, Temel, Hanefî usûlcülerinden Kadı Ebû Zeyd ed-Debûsî’nin kıyas nazariyesi (Takvîmü’l-edille adlı eseri çerçevesinde) 2007. IV, 138 y. ; 28 cm. (Yüksek Lisans).-- Gazi Üniversitesi (Hitit Üniversitesi) (Danışman: Prof. Dr. Ferhat Koca

4. Sarıtepe, Erdoğan, Takvîmü’l-Edille temelinde Debûsî’nin delil anlayışı, 2007. Doktora, Ankara Üniversitesi, Danışman: Prof. Dr. Osman Taştan

MAKALELER

1. Topgül, Enes,Ebu Zeyd ed-Debusi’nin Sünnet/Hadis Anlayışı: Takvimu’l-Edille Çerçevesinde Bir İncelemeİslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2011, sayı: 17, İmam-ı Azam Ebu Hanife özel sayısı, s. 75-104

2. Tuzcu, Recep, Debûsî’nin Hadisleri Anlama ve Yorumlama İlkeleriÇukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2009, cilt: IX, sayı: 1, s. 159-188

3. Sarıtepe, Erdoğan, Debûsî'nin Hayatı ve EserleriFırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2008, sayı: 13/2, s. 143-169

4. Aydın, Hakkı, Cassas ve Debûsî’nin Usûllerindeki MetodlarıCumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2000, sayı: 4, s. 11-60

5. Kavakçı, Yusuf Ziya, ed-Debûsî Ebu Zeyd Abdullahİslâm Medeniyeti, 1968, cilt: II, sayı: 14, s. 25-27

 

 

 

el-Burhân fî Usuli’l-Fıkh. Cüveyni

البرهان في اصول الفقه

Ehl-i sünnet âlimleri tarafından kelâmcıların metoduyla yazılmış fıkıh usulü kitapları içinde Şâfiî’nin er-Risâle’sinden sonra günümüze kadar gelebilen en eski eser olup bir mukaddime ile yedi bölümden (kitab) ibarettir. Mukaddimede usûl-i fıkhın tarifinden sonra hüsün-kubuh, teklif ve ilim konuları ele alınmıştır. Birinci bölümde önce beyân konusunda bilgi verilmekte, ardından emir, nehiy, şer‘î hükümler, âm, hâs, nas, zâhir, mücmel, mutlak ve mukayyed kavramları ele alınmaktadır. Yine bu bölümde mütevâtir ve vâhid haber, cerh ve ta‘dîl, mürsel ve müsned hadis ve hadis rivayeti konularına yer verilmiştir. İkinci bölüm icmâa, üçüncü bölüm kıyasa ayrılmıştır. Dördüncü bölüm istidlâl, beşinci bölüm tercih hakkındadır. Tercih bölümünde birbiriyle çatışır gibi görünen delillerden hangisinin tercih edileceği meselesi üzerinde durulmaktadır. Ayrıca nesih konusu da bu bölümde ele alınmıştır. Cüveynî başlangıçta el-Burhân’a ictihad ve fetva bölümlerini de eklemeyi düşündüğü halde (el-Burhân, I, 563) sonradan bu konuları müstakil eserler halinde kaleme almayı tercih etmiştir. Ancak el-Burhân’ın Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki nüshasına (III. Ahmed, nr. 1321) bu iki bölüm sonradan zeyil olarak ilâve edilmiştir. Eserin tenkitli neşrini yapan Abdülazîm ed-Dîb, bu nüshayı esas alarak ictihad ve fetvaya dair kitapları el-Burhân’ın zeyli olarak neşretmiştir (II, 1315-1366). Eser zeyille birlikte yedi bölümden oluşmaktadır.

Cüveynî eserinde Ebû Hanîfe, Şâfiî, Dâvûd ez-Zâhirî, Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî, Sayrafî, Bâkıllânî, Ebû Bekir ed-Dekkāk, İbn Fûrek, Ebû İshak el-İsferâyînî gibi birçok imamın görüşlerini kaydederek onlardan faydalanır, gerekli yerlerde onlara itiraz eder ve sonunda kendi kanaatini belirtir. Cüveynî amel yönünden Şâfiî, itikad yönünden Eş‘arî olmasına rağmen özellikle el-Burhân’da birçok meselede imamlarına muhalefette bulunmuş, bazı konularda ise hiçbir imama tâbi olmadan kendi ictihadına göre hareket etmiştir. Meselâ İslâm’dan önceki şeriatlara uyma mecburiyetinin bulunmadığı (I, 503-504), namazı terkedenin öldürülmesinin gerekmediği (I, 1222), Kur’an’ın hadisle neshinin mümkün olduğu (I, 1307) gibi görüşleriyle Şâfiî’ye karşı çıkmıştır. İlmin hakikati ve tarifi (I, 115), kudretin fiile mukareneti (I, 276-277; bk. İSTİTÂAT) ve umum ifade eden lafzın hususi bir sîgasının bulunup bulunmadığı gibi konuları da (I, 320) Eş‘arî’nin görüşleriyle karşılaştırarak tartışmış ve ona muhalefet etmiştir. Öte yandan Cüveynî, kelâm ve usul âlimi Bâkıllânî’ye özel bir değer vermiş olmakla birlikte zaman zaman onun görüşlerine de karşı çıkmıştır. Emir sîgası ve bu sîganın gerektirdikleri, gasbedilen bir arazide kılınan namaz, müşterek lafzın ve istisnanın hükümleri, tevâtürde muteber olan sayı, mürsel olan haberle amel etmenin hükmü, icmâın tahakkuku için muteber olan zaman, neshin hakikati ve mahiyeti, taklidin hakikati gibi konular bunlardandır.

el-Burhân, fıkıh usulü ve İslâm düşüncesinin en önemli bilgi kaynaklarındandır. Ayrıca eser, kitapları ve dolayısıyla düşünceleri günümüze kadar ulaşmayan birçok usulcü ve ilim adamının görüşlerini bugüne ulaştırmasıyla dikkati çekmektedir. İbnü’l-Cübbâî’nin el-Ebvâb, Eş‘arî’nin Ecvibetü’l-mesâʾili’l-Baṣriyye, Bâkıllânî’nin et-Taḳrîb ve’l-irşâdel-Uṣûlü’l-kebîrel-Uṣûlü’ṣ-ṣaġīrel-Muḳniʿ fî uṣûli’l-fıḳhMesâʾilü’l-uṣûl ve Kādî Abdülcebbâr’ın Şerḥu’l-ʿUmed adlı eserleri günümüze kadar ulaşmadığı halde müelliflerinin belirli fikirleri el-Burhân vasıtasıyla bugüne intikal etmiştir.

Tâceddin es-Sübkî, ihtiva ettiği birçok müşkül meseleden dolayı “lugzü’l-ümme” (ümmetin bilmecesi, muamması) adını verdiği ve önceki fakihler taklit edilmeden farklı bir üslûpla yazılmış olduğunu belirttiği el-Burhân’ın, Şâfiîler’in iftihar edecekleri eserlerden biri olmasına rağmen onu şerhetmeye istekli olmamalarını ve pek az yerde ondan söz etmelerini garip karşılar. Gerçekten de Cüveynî’nin talebesi Gazzâlî’nin el-Müstaṣfâ’sı elden ele dolaşırken el-Burhân pek rağbet görmemiştir. Üzerinde yapılan birkaç şerh de özellikle bazı görüşlerinin tenkidi için yazılmış olup Mâlikî fakihleri tarafından kaleme alınmıştır. Sübkî’nin belirttiğine göre esere fazla rağbet gösterilmemesinin ve tenkide uğramasının asıl sebebi, Cüveynî’nin Eş‘arî ve Şâfiî’ye muhalefet etmesi, istislâh ve mesâlih-i mürsele gibi konularda İmam Mâlik’i tenkit etmesi ve bu sırada kullandığı üslûp olmalıdır. Ebû Hanîfe’ye karşı ağır ifadeler kullanmış olması da bu sebepler arasında sayılabilir. Abdülazîm ed-Dîb ise Sübkî’nin bu kanaatine katılmamakta, gerek Eş‘arî’ye gerekse İmam Mâlik’e cevap verilen noktaları gözden geçirdiğini, bunların hiçbirinde Sübkî’nin kullanıldığını belirttiği üslûba rastlamadığını söylemektedir. el-Burhân’ın daha az tanınan bir eser olarak kalmasını da müellifin diğer eserlerinin daha çok tutulmasına, bilhassa o asrın bir özelliği olarak kelâm kitaplarının revaç bulması sebebiyle müellifin kelâmla ilgili kitaplarının daha çok rağbet görmesine bağlamaktadır. el-Burhân’ın anlaşılmasındaki güçlükler ve Gazzâlî’nin el-Müstaṣfâ adlı eserinin daha çok dikkat çekmiş olması da birer sebep olarak zikredilebilir. Bütün bunlara rağmen İbn Haldûn el-Burhân’ı, el-Müstaṣfâ ve Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin el-Muʿtemed adlı kitabı ile birlikte kelâmcıların metoduna göre yazılmış en önemli usûl-i fıkıh eserleri arasında zikreder.

el-Burhân üzerine yazılan şerhler şöyle sıralanabilir:

 1. Muhammed b. Ali el-Mâzerî (ö. 536/1141), Îżâḥu’l-maḥṣûl min Burhâni’l-uṣûl. Tamamlanmamış olan bu şerhin bir nüshası Medine’de Hizânetü Ribâti Seyyidinâ Osman Kütüphanesi’nde mevcuttur.

 2. Ebü’l-Hasan Ali b. İsmâil es-Sanhâcî el-Ebyârî (ö. 616/1219), et-Taḥḳīḳ ve’l-beyân fî şerḥi’l-Burhânel-Burhân’ın neşrinde bu şerhin İstanbul Murad Molla Kütüphanesi’ndeki nüshasından (nr. 679) istifade edilmiş olup ikinci cildinin bir nüshası da Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndedir (Veliyyüddin Efendi, nr. 963). Bunlardan başka şerhin bir nüshası Rabat el-Hizânetü’l-melekiyye’de (nr. 9654), diğer bir nüshası ise Hollanda Brill Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (GAL Suppl., I, 673). 

3. Ebû Yahyâ Zekeriyyâ b. Yahyâ eş-Şerîf el-Hüseynî, Kifâyetü ṭâlibi’l-beyân Şerḥu’l-Burhân. Bu eserde daha önceki iki şerh birleştirilmiş olup üçüncü ve son bölümleri bir cilt halinde Fas Karaviyyîn Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 624; eski fihrist nr. umumi 1397, hususi 19). 641 (1243-44) yılında Mağrib hattıyla istinsah edilen eser 158 varaktan ibarettir. Yalnız ikinci bölümüne ait Endülüs hattıyla yazılmış bir nüsha Râşidiye’de el-Hizânetü’l-Hamziyye Kütüphanesi’nde (nr. 35) mevcut olup başında bablarına göre düzenlenmiş bir de fihrist bulunmaktadır.

 4. Şâfiî âlimlerden Ebü’l-Feth Takıyyüddin Muzaffer b. Abdullah b. Ali el-Mısrî’nin (ö. 612/1215) el-Burhân üzerine yaptığı hâşiye Mektebetü’l-methafi’l-Irâkī’de mevcuttur (nr. 996, 167 sayfa).

el-Burhân Abdülazîm ed-Dîb tarafından tahkik edilerek iki cilt halinde yayımlanmıştır (Devha 1399).

Mustafa Baktır, DİA, Cilt 6, Sayfa 434-435

 

Eseri PDF olarak İNDİR

 

el-Fusûl fil-Usûl. Cessas

الفصول في الأصول

el-Fusûl fi’l-usûl

Hanefî âlimi Cessâs’ın (ö. 370/981) fıkıh usulüne dair eseri.

         Kerhî’nin, Hanefî imamlarınca ortaya konulan görüşlerin dayandığı ilke ve kuralları (kavâid) tesbit amacıyla kaleme aldığı risâle bir tarafa bırakılırsa Hanefî/fukaha metoduna göre yazılmış fıkıh usulüne dair kitaplar arasında günümüze ulaşan ilk eserdir.

Cessâs, hocası Kerhî’nin vefatının (340/952) ardından Bağdat Hanefî ilim muhitinde onun yerini almış ve eserini bu dönemde yazmıştır. Cessâs’ın hayatının son devirlerinde telif ettiği Aĥkâmü’l-Ķur’ân’ın girişindeki ifadesinden el-Fusûl’ü bu kitabına mukaddime olmak üzere kaleme aldığı, böylece âyetlerden elde edilen fıkhî ahkâmın usul temeli de verilerek bir bütünlüğün hedeflendiği anlaşılmaktadır.

Cessâs 105 bölüme (bab) ayırdığı eserinde bölüm başlıkları altında bazan tek bir konuyu, bazan da birden fazla konuyu ele alır. Kimi zaman bir babı “fasıl” başlığıyla alt konulara ayırır. Aynı konuya ilişkin meselelerin genel bir başlık altında verilmesi yerine özellikle geniş kapsamlı konularda her meselenin müstakil başlıklarla ele alındığı görülmektedir.

el-Fuśûl bazıları eksik dört nüshaya dayanarak Uceyl Câsim en-Neşemî tarafından yayımlanmıştır (I-IV, Küveyt 1405-1409/ 1985-1989, 1414/1994). Eserin mukaddimesi bütün nüshalarda eksik olduğundan nâşir müellifin Ahkâmü’l-Ķur’ân adlı tefsirinin mukaddimesini esas alıp kısa bir mukaddime oluşturma yoluna gitmiş, kitabın baş tarafında eksik olan “âm” konusuyla ilgili mâlûmatı da sonraki Hanefî usul kitaplarından Cessâs’a nisbet edilen görüşleri bir araya getirerek tamamlamaya çalışmıştır (I, 30-37). el-Fusûl’ü Muhammed Muhammed Tâmir de neşretmiştir (I-II, Beyrut 1420/2000). Eser, ilk dönemden itibaren başta Hanefî ilim çevreleri olmak üzere geniş kabul görmekle birlikte üzerinde herhangi bir şerh, ihtisar vb. çalışma tesbit edilememiş, modern dönemde ise birçok çalışma yapılmıştır.

PDF olarak İNDİR: Cilt 1,   Cilt 2,   Cilt 3,   Cilt 4

 

Eserle ilgili akademik çalışmalar:

Peşâver Üniversitesi’nde doktora tezi olarak eseri neşre hazırlayan Saîdullah el-Kādî (1976) ictihad ve kıyas bölümlerini yayımlamış: el-Fuśûl fi’l-uśûl: Ebvâbü’l-ictihâd ve’l-ķıyâs, Lahor 1981).

Semîh Ahmed Hâlid Es‘ad, Medine el-Câmiatü’l-İslâmiyye’de yüksek lisans tezi şeklinde eserin bir kısmını neşre hazırlamış: Tahkiku Usûli’l-Cessâs min bâbi’l-icmâ’ ilâ nihâyeti bâbi’l-ķıyâs, 1402)

 Züheyr Şefîk el-Kübbî de geniş bir incelemeyle birlikte (s. 7-136) icmâ bölümünü yayımlamıştır: Ebû Bekir el-Cessâs, el-İcmâ’: Dirâse fî fikretihi min hilâli tahkīki bâbi’l-icmâ’, Beyrut 1413/1993.

Kitap üzerine Türkiye’de yapılan yüksek lisans tezleri de şunlardır:

Hakkı Aydın, Cessâs’ın Kitabu Usuli’l-fıkhı ile Debûsî’nin Takvimü’l-edille’sinin Karşılaştırmalı Olarak Tanıtılması (1985, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Soner Duman, Cessâs’ın el-Fusûl fi’l-usûl Adlı Eserinde İllet Kavramı (2000, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Ayşe Küsmez, Cessâs’ın İcmâ Anlayışı (2003, AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Ali Can, Cessas’ın el-Fusul fi’l-usul Adlı Eserinde İcma Kavramı (2003, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Mustafa Gınbıroğlu, İslam Hukuk Metodolojisinde Âhâd Haber ve Cessâs’ın Âhâd Habere Yaklaşımı (2006, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Emine Yazıcıoğlu, Klasikleşme Sürecinde Hanefî Fıkıh Usûlünde Akıl-Vahiy İlişkisi (Cessas ve Debusî Örneği) (2008, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Tayip Nacar, Cessâs’ın el-Fusûl Adlı Eserindeki Asılların Tespiti (2009, Rize Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü)

Mustafa Çil, İctihadda Hata-İsabet Tartışması (Cessas’ın el-Fusul fi’l-usul Adlı Eseri Ekseninde) (2010, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Soner Duman, TDVİA

Diğer Makaleler...

  1. Fıkıh Usulu
.
.